Güneş enerjisi santrallerinde hırsızlığı nasıl engellerim?
Güneş Enerjisi Santrallerinde, güvenliğin asıl amacının olay olduktan sonra kamera kayıtlarını incelemekten ziyade, olay gerçekleşmeden caydırıcılığı sağlayabilmek olduğu bilinci ön plana alındığında, güvenliği insansız bir şekilde uzaktan ve teknoloji ile yönetebilmek oldukça kolaydır.
Enerji ile ilgilenen herkesin takip ettiği ve bildiği üzere bu yılın başında 2053 net sıfır emisyon hedefi kapsamında 2024 - 2030 yılları arasında enerji verimliliği alanında Türkiye’nin atacağı adımları ve hedefleri içeren Türkiye’nin Enerji Verimliliği 2030 Stratejisi ve II. Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından yayınlandı. Gerek eylem planı içerisinde gerekse hedefe giden yollarda, rüzgâr ve güneş enerjisi odak noktasında. Özellikle güneş enerjisi kurulu gücünde 2035’e kadar hedeflenen yüzde 500 artış için 2023-2024 arasındaki artışa baktığımızda hedefe başarılı bir şekilde ilerlendiğini görüyoruz. 2023 senesinde 11.000 MW olan güneş enerjisi kurulu gücünün 2024’ün ilk çeyreğinde 12.000 MW’ı aştığını görüyoruz.
Ülkemizde güneş enerjisinin de potansiyeli giderek yükseliyor ve yatırımlar bu yönde hızla artıyor. Kendini kısa sürede amorti eden bir yatırım olarak bakıldığı zaman da güneş enerjisi santrali kurmak oldukça cazip bir hale geliyor. Üstelik artık ‘kendi enerjini kendin üret’ yaklaşımı bu kadar yaygınken ve ilerleyen yıllarda şehir manzaralarına çatılardaki güneş panelleri de girecekken, bu yatırımı çok yönlü değerlendirmek faydalı olmaz mı?
Olur…
Odağımız enerji uzmanlık alanımız güvenlik olduğundan, geçtiğimiz sene enerji santrallerindeki güvenlik risklerine değinmeden geçemeyiz. 2023 senesindeki risk analizlerine baktığımızda enerji santrallerinde karşımıza ilk sırada %30’larda mülke izinsiz giriş çıkıyor. Ardından %25 hırsızlık ve %15 asayiş ile sıralama devam ediyor. Mülke izinsiz girilince de peşinden bir hırsızlık durumunun gerçekleşmesi ihtimali yüksek oluyor. Çünkü genelde santrallere rüzgâr gülleriyle anı fotoğrafı çektirmek veya güneş panelleri üzerine çıkıp yürümek isteyenler dışında santrale girişler hırsızlık denemeleriyle sonuçlanabiliyor. Büyük resme bakıldığında, mülke izinsiz girmenin de santral işletmesi için bir risk teşkil ettiğini, cana ve mala gelebilecek zararların zorlu bir sürece sebep olabileceğini belirtmek gerek.
Peki yatırımcı ne yapmalı?
Yaşanabilecek bu gibi durumlar, yatırımcının hem doğrudan maddi hasara hem de enerji üretim kaybına uğramasına yol açabiliyor. Bunların yanında sigorta tarafına ve marka değerine olan negatif etkiler de olayın olumsuz etkilerini arttırıyor. İşte bu sebeplerden gerekli önlemleri alıp güvenlik zafiyetlerini ortadan kaldırmak en doğru adımlardan bir tanesi.
Arazi tipi güneş enerji santralleri genelde yerleşim yerlerinden uzak, çok yönlü erişime açık ve oldukça büyük alanları kaplayacak şekilde konumlandırılır. Geleneksel yöntemde yapılan en büyük yanlış ise bu denli büyük bir alanda konumlandırılan onlarca kamera sisteminin santral giriş noktasında bekçi veya güvenlik görevlileri tarafından 7/24 izlenmesi ve olası bir girişimin tespitinin beklenmesidir. Büyük risk de tam bu noktada oluşmaktadır. Herhangi bir çalışanın 7/24 bir ekrana bakarak çok küçük görüntülerden riski tespit edebilmesi pek de mümkün değildir. Bir kişinin bir ekrana sabit bakması durumunda çok kısa sürede algının yitirildiği bilimsel olarak da kanıtlanmıştır. Bu riskin yanında insan faktörünün yaratabileceği diğer olumsuz ihtimaller de (personelin uyuması, devriye görevini sağlıklı gerçekleştirmemesi, vb.) olası güvenlik açıklarına neden olabilir. Diğer yandan kameraların sürekli sağlıklı bir şekilde çalışması da çok mümkün olmamakla birlikte zamanla arızalanmakta ve görüntü alınamayan ölü alanlar oluşmaktadır.
Yaşanan vakalara baktığımızda da bu tür riskler ön plana çıkmaktadır. Bu risklerin her birini önlemek tabii ki mümkün, personel ve kamera sayısı artırılabilir, kameralara özel yazılımlar yüklenip arıza zamanında haberdar olmaya yönelik tedbirler alınabilir. Tabii ki isteğe özel birbirinden çok güvenlik çözümleri mevcut. Özellikle bir çözüm var ki; o da güvenlik teknolojilerine yapılan yatırımlar.
Akıllı kameralar, uzaktan erişim, denetim, kurguya göre alarm durumlarını tespit etme günümüzde oldukça kolay. Güvenliğin asıl amacının olay olduktan sonra kamera kayıtlarını incelemekten ziyade, olay gerçekleşmeden caydırıcılığı sağlayabilmek olduğu bilinci ön plana alındığında, güvenliği insansız bir şekilde uzaktan ve teknoloji ile yönetebilmek oldukça kolaydır.
Güvenlik teknolojileri güneş enerji santralinde nasıl uygulanır?
Santral yatırımı planlanırken doğru güvenlik teknolojileri, kameralar ve alarm sistemleri doğru fiziki koşullar göz önünde bulundurularak planlanmalıdır. Santrallerin tüm çevresi video analizli kamera ve hoparlör sistemi ile projelendirilerek, 7/24 Securitas Alarm ve Uzaktan İzleme Merkezi tarafından takip edilebilmektedir. Santralin içerisini gören kameralar yerine sınır hattını dışarıdan görecek şekilde konumlandırılan akıllı, video analiz özellikli kamera sistemleri, tel çit engeli sırasında olay girişimini tespit edebilmektedir. Bu noktada kameraların akıllı olması en önemli detaydır. Hareket algılayan kamera sistemleri binlerce hatalı alarm üretmektedir. Oysa, video analiz özellikli kamera sistemleri insan, araç tespitini minimum hata ile tespit ederek, doğru algı oluşturmaktadır. Olay girişimi tespit edildiğinde kameralara entegre hoparlör sistemleri ile girişimin caydırıcılığı kolaylıkla sağlanabilmektedir. Nasıl mı? Sorunuzun cevabını bu linkteki videodan izleyebilirsiniz.
Yatırımcıya maliyet avantajı sağlayan çözümler nelerdir?
Özetle güneş enerjisi santral yatırımının yaklaşık %4’ü oranında güvenlik teknolojilerine yatırım yapılması durumunda, yüksek maliyetlerden tasarruf sağlayan teknolojik bir güvenlik modeli rahatlıkla oluşturulabiliyor. Güvenlik teknolojileri için bu şekilde doğru bir yatırım planlanması durumunda santralin işletme döneminde büyük ölçüde tasarruf sağlaması da artı bir avantaj olarak değerlendirilebilir. Çünkü güvenlik için yapılan bu yatırım sonraki yıllarda yatırımcıya yeni bir harcama kalemi oluşturmayacaktır. Öte yandan, standart kamera sistemleri baştan kurulmuş santrallerde, bazen yeniden bir teknoloji yatırımı tercihi ek maliyet olarak görülebilir. Sahada görev yapan güvenlik ekibinin uzaktan denetimini yapabilecek sistemler bulunmaktadır. Ayrıca bu ürünler güvenlik hizmetinin ölçümlenebilmesine, uzaktan denetlenebilmesine ve katma değeri yüksek bir model haline gelmesine olanak sağlıyor.
Enerji sektörüne özel ürün ve hizmetlerle ilgili daha fazla bilgi almak için web sayfasını ziyaret edebilir ve form doldurarak bize ulaşabilirsiniz.