Magnus Ahlqvist, dünya çapında teknoloji ve uzmanlığa sahip bir güvenlik çözümleri ortağı olan Securitas’ın başkanı ve CEO’sudur.
Her işletmenin farkına varması gereken bir nokta var: Sizi buraya getiren şeyler, hedefinize götürmeyecektir.
Geleneksel olarak “analog” sektörlerde insanlara, manuel süreçlere ve fiziksel altyapıya büyük ölçüde bağımlı olanlarda—liderlerin bu duruma nasıl tepki verdikleri, işletmeyi dönüşüm yoluna sokar.
Son birkaç yılımı, Securitas’ı bu kritik dönemden geçirerek tamamladım. Tarihsel olarak en analog sektörlerden biri olan güvenlik, uzun süre fiziksel olarak görev (hizmet) yerinde bulunmakla tanımlandı. Güven, hizmet, emniyet—bunların hiçbiri dijitalleştirilmesi kolay şeyler değildir. Bir düğmeye basarak 330.000’den fazla kişilik bir iş gücünü otomatikleştiremezsiniz, zaten bunu yapmamalısınız da.
Ön saflarda çalışanlara dayanan diğer hizmet sektörlerinden farksız şekilde, güvenlik doğası gereği insan merkezlidir. Karar verme, sezgi ve kararlılıkla hareket etme üzerine kuruludur. Son yıllarda iletişim ağlarına bağlı IoT sensörlerinden yapay zekâ destekli kameralara, öngörücü zekâdan uzaktan izlemeye kadar yeni çözümler ortaya çıksa da, bu dijital dönüşüm tek başına geleceğin ihtiyaçlarını karşılamak için yeterli değildir.
Şirketlerin hem uygulamalı hizmet hem de veri odaklı içgörüler sunabilen stratejik ortaklar olarak çalışmak zorunda olduğu bir dünyada, bundan sonra değerin nasıl yaratıldığı, sunulduğu ve deneyimlendiği tamamen yeniden düşünülmelidir.
Bu dönüşümü yalnızca kendi şirketimizde değil, tüm sektörde Securitas olarak biz yönlendiriyoruz. Bu süreç boyunca, 90 yıllık bir analog işletmeyi insan kaynağının gücünü göz ardı etmeden geleceğe taşımanın ne anlama geldiğini doğrudan yaşadım. Henüz yolun sonuna gelmedik, ama edindiğimiz dersler aynı kritik durumda bulunan tüm liderlere rehber olabilir.
Değer önerinizi yeniden gözden geçirin.
İşletmeniz gerçekten, liderlik etmek istediğinizi söylediğiniz geleceğe uygun olarak mı inşa edildi?
Eğer cevabınız hayırsa bizim için de öyleydi. Doğrudan yeni teknoloji yatırımlarına atlamayın. Önce en önemli iki ilişkinizi gözden geçirin: müşterilerinizle olan ilişkiniz ve çalışanlarınızla olan ilişkiniz.
Müşteri değer önerisi ve çalışan değer önerisi aynı madalyonun iki yüzüdür. Yaratacağınız değerin arkasında duran insanlara yatırım yapmadan yüksek değerli bir hizmet deneyimi sunamazsınız. Ve onlardan hangi değeri sunmalarını beklediğinizi netleştirmeden çalışanlarınıza yetkilendiremezsiniz.
Zamanla bu değer önerileri uyumunu kaybedebilir. Müşteri beklentileri değişir, iş gücüne olan talepler dönüşür, teknoloji hızlanır, kesintiler ortaya çıkar. “Dijital dönüşüm” adına dijital araçları sadece uygulamak gibi hızlı çözümler aramak yerine, sürdürülebilir çözüme giden gerçek yol temelinizin yeniden incelenmesinden geçer: Gerçekte ne tür bir değer yaratıyorsunuz, kimin için ve nasıl?
Mümkün olan her yerde engelleri ortadan kaldırın.
Analog sektörlerde engeller genellikle yavaşça birikir ve her yerde kendini gösterir: eski sistemlerde, manuel görevlerde ve hiçbir zaman ölçeklenmesi düşünülmemiş eski iş akışlarında. İşte bu noktada teknoloji ve otomasyon, anlamlı bir değişim yaratma potansiyelini en çok barındırır.
Güvenlik sektöründe bu engellere bir örnek, güvenlik görevlilerini nasıl konumlandırdığımızdır: işe gidiş yolculukları uzun olabilir, güzergâhları verimsizdir ve yaptıkları işler bazen yetenekleriyle uyuşmaz. Yapay zekâ modelleri kullanarak görevlendirmeleri optimize ederek—çalışanlarımızın işini kolaylaştırıyor ve müşterilerimize sunduğumuz hızı ve desteği artırıyoruz—bu engelleri ortadan kaldırmaya çalışıyoruz. Sadece bir şehirde, optimize edilmiş güzergâhlar günlük yolculuk mesafelerini %44’e kadar azaltma potansiyeline sahiptir.
Kendi işinize bakın: Engeller, çalışanlarınızı nerede yavaşlatıyor, kaynaklarınızı tüketiyor ya da en yüksek etkiyi yaratmanızı engelliyor?
Dijitalleşmeyi disiplinle yönetin.
Yapay zekânın geniş ve dağınık bir iş gücünün yeteneklerini artırma konusunda muazzam bir potansiyele sahip olduğuna hiç şüphe yok. Ancak bu potansiyeli geniş ölçekte kullanabilmek için işletmenizi dijitalleştirmiş olmanız gerekir.
Ancak o zaman, çoğu zaman tamamen kullanılmamış alanlarda yeni değerleri açığa çıkarmaya başlayabilirsiniz. Bizim sektörde bir örnek, güvenlik görevlileri tarafından hazırlanan raporlardır—bu raporlar operasyonel faaliyetler ve kalıplarla ilgili değerli içgörüler içerir. Bu raporlardaki serbest metin alanlarına doğal dil işleme (NLP) uygulayarak, yapılandırılmamış verileri müşterilerimizin gerçekten kullanabileceği iş zekâsına dönüştürmeye başladık.
Tüm bunlar zaman alır. Büyük, analog bir işletmeyi dijitalleştirmek için net bir strateji belirlemeniz ve bu işi tamamlamaya kendinizi adamanız gerekir. Bizim dijitalleşme yolculuğumuzda, ilk birkaç yıl %90 çaba ve %10 ilerleme gibi hissettirdi. Ancak zamanla, ilerleme yapılan çabayla eşit seviyeye gelmeye başlar ve işte o zaman önemli gelişmeler görülür.
İlerlemenizi dürüstçe sorgulayın.
Bu, yutması zor bir gerçek olabilir. İlerlemenize karşı dürüst olmak—müşteri ve çalışan geri bildirimlerini aktif olarak toplamak ve neyin işe yarayıp neyin yaramadığını tartışmaya açık olmak—gerçek dönüşümü sağlamak için hayati önem taşır.
Bir lider olarak, kendi işimizin eksiklerine karşı kör noktalarımızın olması doğaldır. Müşteri anketlerinden rahatsız edici gerçekler aldığımız oldu: bazı alanlarda düşündüğümüz kadar iyi olmadığımız ortaya çıktı. Bunu duymak zor olsa da, bu tür geri bildirim döngüleri sizi gerçeklere bağlı tutar ve hizmet ettiğiniz müşterilere anlamlı değer yaratmaya odaklanmanızı sağlar. Bu nedenle, “Loop (Geri Bildirim Döngüsü)” Securitas kültüründe yer verdiğimiz araçlardan biridir.
Bizimki gibi uzun vadeli ilişkilere ve güvene dayanan işletmelerde, müşteri odaklılık vazgeçilmezdir. Ancak bu, sürekli uygulanmalıdır ve bu da alçakgönüllülük gerektirir—dürüst geri bildirime açık olmayı, onu uygulamayı ve bir kriz çıkmasını beklemeden değişimi başlatmayı.
Gerçek şu ki, dönüşüm tek bir farkındalık anından değil, değer yaratma ve sunma biçiminizi yeniden düşünmenizi gerektiren yüzlerce gerçeklik anından gelir. Bu tür radikal bir açıklığı memnuniyetle karşılamak ve kendi liderlik ekibinizde bunu teşvik etmek, geleceğe hazırlanmakla geleceğe liderlik edecek bir işletme inşa etmek arasındaki farkı yaratır.
Dip Not: Analog Business Ne Demek?
Kısaca Tanım:
Analog business, iş süreçlerini manuel, fiziksel ve dijital olmayan yollarla yürüten, teknolojik altyapısı sınırlı veya hiç olmayan geleneksel işletme modelidir.